Yasak gelecek kaygısı müşteri kaybettiriyor
Hamide HANGÜL
Türkiye’de 93 çeşit zeytin yetişiyor. Dikili ağaç sayısında 205 milyona ulaşan Türkiye, yıllara göre elde edilen zeytinyağı miktarı da artış gösteriyor. 2022 yılında 421 bin ton ile rekor rekolteye ulaşan üretim, diğer yıllarda ise 150 bin ton 250 bin ton arasında bir üretim grafiği çiziyor.
Özellikle son iki yılda Avrupa’da küresel ısınmanın etkisiyle kuraklıktan dolayı rekoltelerin yarıdan fazla düşmesiyle Türkiye bu tonaj ve kaliteyle dünyanın önemli ülkeleri arasında yer alıyor. Üretimimiz yüksek olmasına rağmen iç piyasada kişi başına tüketim ise yaklaşık 2 kilogramlarda ve halen çok düşük. Avrupa’da ise bu miktar yaklaşık 15 kilolara ulaşıyor.
O nedenle üretimimizin çoğunluğu yurt dışına ihraç ediliyor. İhraç pazarlarında İspanya, ABD, İtalya ve Suudi Arabistan başta geliyor. Kuzey Ege’deki önemli üreticilerden biri de Edremit Körfezi. Yaklaşık 10 milyon zeytin ağacı yetişiyor. Bu yıl beklenen zeytinyağı rekoltesi de 20 bin ton. Sektördeki gelişmeleri Edremit’te bu yıl ilki düzenlenen zeytinyağı tadım festivalinde Edremit Ticaret Odası Başkanı Ahmet Çetin ile konuştuk.
Bu sene rekoltede artış var
Edremit Körfez bölgesinde yaklaşık 10 milyon zeytin ağacı yetiştiğini aktaran Çetin, “Bu sene zeytin ağaçlarımızın üzerinde oldukça mahsul var. 20 bin ton gibi bir zeytinyağı bekleniyor. Hedefimiz, bölgenin zeytinyağı üretimini ve katma değerini daha da artırmak. Edremit Zeytinyağı ve Edremit Körfezi Yeşil Çizik Zeytini olarak iki farklı coğrafi işaretimiz var” dedi.
Zeytinyağında bu yıl rekoltenin 400 bin tona yaklaşmasının beklendiğine işaret eden Çetin, “Ancak 400 bin tonun sadece yaklaşık 100 bin tonu iç pazarda tüketilebiliyor. O nedenle mutlaka ihraç edilmeli. Türkiye’de tüketim 2 litreyi yeni buldu. Bu Yunanistan’da 20-25 litreler civarında” diye konuştu. Çetin, kuraklık riskine dikkat çekerek, “Zeytinyağı bu sene çok olacak. Ancak bir kuraklık var. Sıkıntılı bir kuraklık. Beklenen rekolte gelmezse fiyat yükselebilir” dedi.
Alıcılar Tunus ve Cezayir’e yöneldi
Enflasyonist ortamda üretim ve toplama maliyetlerinin çok arttığına dikkat çeken Çetin, buna bağlı fiyatların da yükseldiğini söyledi. Avrupa’nın ise geçen yıl kurallıktan dolayı Türkiye’den çok yağ talebi olduğunu ifade eden Çetin, “Fiyatlar üreticiyi sevindirdi, ancak bir ihracat yasağı geldi ve bu da fiyatları düşürdü. Bu ihracat yasağı biraz gevşetildi ancak bu defa Avrupa’dan bizden zeytinyağı ihracat edecek firmalar, bağlantı yapmakta korkar oldular. Yeni bir yasakla karşılaşırlar diye. Bu sefer de Tunus’a, Cezayir’e yönlendiler. Yasak öncesi yaklaşık 1 milyar dolar ihracatımız vardı.” açıklamasında bulundu.
Varille gittiğinde İtalya İspanya yağı diye satılıyor
Zeytinyağında yaşanan önemli sorunlardan birinin de AB’de karşılaştıkları kotalar olduğuna vurgu yapan Çetin, “AB, zeytinyağı ihracatına çok ciddi bir kota var ve sadece 100 ton. Tunus’un ise 50 bin ton. Bu da 5 TIR ediyor. Çünkü Ortak Pazar (Gümrük Birliği) imzası atılırken, orada Avrupa kendini korumuş. Ancak dökme yağda bu vergi yok. Varille gönderdiğinizde gümrük duvarlarını aşıyorsunuz. Bizim zeytinyağlarımız İtalyan ve İspanyol şişelerine giriyor. O nedenle İtalya ve İspanya zeytinyağı olarak satılıyor.”
Çetin, AB’ye ambalajlı ihracatta kilogram başına 1,25 euro vergi alıyor, kendi çiftçisine üretimi de 1 euro kadar destekliyor ve biz 2-2,5 euro eksiden başlıyoruz. O nedenle Ortak Pazar anlaşmasını tekrar yazmak gerekiyor.”
“Toskanalı çiftçiler de kullanıyor”
Dünyanın en önemli zeytinyağı üreticilerinden İtalya Toskana’nın da bölgenin zeytinyağını kullandığına işaret eden Çetin, “Oradaki çiftçiler bize, ‘sizden gelen zeytinyağlarını şişelerimize koyuyoruz’ diyor. Gerçekten kaliteli bir yağ. Ancak bunu katma değerli olarak daha önemli rakamlara satmak gerekiyor” dedi.
“Villalarla çok sayıda zeytin ağacını kaybettik”
Zeytinlikler açısından zengin Kuzey Ege’de Edremit bölgesinin, ikinci konut bölgesi ilan edilmesiyle, ucuz yazlıklar, villalar yapılmaya başladığına işaret eden Ahmet Çetin, “Bir ekonomik değişim, geçici bir zenginlik oldu. Ancak bu, daha sonra bizi bir fakirlikle karşı karşıya getirdi, çünkü çok sayıda zeytin ağacımızı kaybettik” dedi.